Bir Amerikalı Gazeteci Gözüyle Ermeni Macerası

Bayram KODAMAN  BELLETEN, Cilt: XLIX - Sayı: 195 - Yıl: 1985 Aralık, 195

Konuya Ermeni hadiselerini araştıranların pek fazla dikkat etmedikleri bir hususu açıklamakla başlamak istiyoruz. XIX. yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı İmparatorluğu'nda ortaya çıkan veya çıkarılan Ermeni hadisesi nedir ve bundan ne anlamak gerekir? Kanaatimize göre bu sorunun cevabı çok önem arzetmektedir. Zira, bu soruya verilecek cevaba göre Ermeni hadisesi incelenip, yorumlanabilir. O halde, her şeyden evvel Ermeni hadisesinin ne olduğu ve kime göre neyi ifade ettiği muhakkak açıklığa kavuşturulmalıdır. Evvela, Ermeni hadisesi nedir? derken arkasından üç soru daha akla gelmektedir. Şöyle ki, Ermeni hadisesi "siyasî bir mesele midir"? "siyasî bir macera mıdır"? "siyasî bir isyan mıdır"? Ayrıca, kimin için "mesele", kimin için "macera" ve nihayet kimin için "isyan" olduğu hususu da önem kazanmaktadır. Çünkü, taraflara göre konunun mahiyeti değişir. Şimdi bu hususlar üzerinde^biraamurmayı faydalı görüyoruz.

Kimin için ve niçin meseledir? Ermeni konusu, hiç şüphesiz, Düvel-i Muazzama ve özellikle İngiltere ve Rusya için ciddi bir mesele olmuştur. Nasıl bir mesele olduğuna gelince: Emperyalizm meselesidir, koloniyalizm meselesidir ve Hıristiyanlık meselesidir. Fakat, esas olan bu sebepleri gözden kaçırabilmek için batılı devletler Ermeni konusunu dünya kamuoyuna "hümanizma meselesi", "liberalizm, hürriyet ve istiklâl meselesi" gibi takdim etmeye muvaffak olmuştur. Başka bir açıdan değerlendirdiğimizde, Ermeni hadisesini 1876-1877 Osmanlı-Rus Harbi ve 1878 Berlin Kongresi ile yeni bir safhaya ulaşan Şark Meselesi'nin bir parçası ve Anadolu'ya uzatılan bir halkası olarak görüyoruz. Nitekim evvelâ diplomatik alana zorla ve sun'i olarak aktarılan konu, Şark Meselesi'ndekİ Rus-îngiliz rekabeti yüzünden her iki tarafça da tahrik ve teşvik edilerek fiiliyatta da ortaya çıkarılmıştır. Ancak, konu hiç bir zaman sadece Ermenileri ilgilendiren ve onların menfaaderine göre gelişen müstakil bir mesele olarak değer kazanmamış ve iltifat görmemiştir. Değeri ve gördüğü destek ingiliz ve Rus emperyalizmine verdiği hizmet ölçüsünde artmış veya eksilmiştir. Bu yönüyle Ermeni konusunu bizatihi Ermeni cemaatinin ana meselesi olarak değil, fakat belki de ona rağmen ingiltere ve Rusya tarafından, kendi ana siyasî hedeflerine varabilmek için zorla yaratılmış emperyalizminin vasıta-sebebi, bahane-sebebi ve ara meselesi olarak görmek gerekmektedir, tşte, Ermenilerin görmek ve anlamak istememiş oldukları husus budur. Böyle olunca da Ermeni toplumu kendisine hizmet eden değil, başka devletlerin menfaatine hizmet eden vasıta-toplum olmaktan öteye gidememektedir. Nitekim, yüzyıllardan beri Ermenilerin bilinen tek özel¬liği, Türkiye'yi bölmek isteyen emperyalist devletlerin vasıtası olmasıdır. Başkasının emellerine hizmet eden vasıta-topium oldukları için de, Türklere karşı giriştikleri her türlü eylem, isyan ve cinayet umdukları neticeyi vermemiş, bilakis kendi aleyhlerine olmuştur. Her vasıta olanın kaderi de zaten başka türlü olamaz.

Metnin tamamı için tıklayınız...