Katolik Ermenilerin Anadolu’daki Faaliyetleri | Doç. Dr. Şenol KANTARCI

Genel olarak Ermeni inancına bakıldığında; Hıristiyanlık öncesinde Ermeniler, önceleri İranlılar gibi güneşe, aya, suya, toprağa, rüzgara, Ağrı, Süphan, Nemrut gibi dağlara ve yıldızlara, burçlara, büyük sulara; köpeklere, güvercin, şahin, kartal gibi kuşlara; ağaçlara, kayalara yani, kısaca tabiata tapınmaktaydılar. Taptıkları bu nesnelere karşı ibadetlerini (yakarma ve sevgi gösterilerini) açık alanda yaparlardı. Ermeni mitolojisi ile Roma, Yunan ve İran mitolojilerinin büyük ölçüde benzerlikleri vardır. Ermenilerin Hıristiyanlığı kabul etmelerinden sonra dahi Zerdüştlük, Putperestlik devri geleneklerinin bazı tesirleri kaybolmamıştır. Kiliseleri hâlâ doğuya dönük olup, ayinlerde doğuya yönelerek dua ederler. Ermeniler batıdan gelen Hıristiyanlığı kabullerinden sonra bile uzun yıllar İran’ın baskısı altında kalmışlar ve din değiştirmeye zorlanmışlardır. Bugünkü Ermeni inanışlarında yüzyıllarca süren Zerdüştlük ve puta tapıcılık izleri hâlâ kaybolmamıştır. Örneğin Ermeniler, diğer Hıristiyanlara rağmen, hâlâ adak şeklinde veya genç yaşta ölmüşlerin canı için kurban kesme geleneğini devam ettirirler...

Metnin tamamı için tıklayınız...