Millet-i Sadıkanın XIX. Yüzyıl Osmanlı Dünyasındaki Sosyo-İktisadî Refahına Lokal Bir Örnek: Şumnu Ermenileri | Doç. Dr. Osman KÖKSAL

Türkiye’de uzun süren Osmanlı hakimiyeti boyunca “Osmanlı Barışı” altında Türklerle kader birliği eden Ermenilerin bu birlikteliği “sorun”a dönüştürmeleri; ya da bir takım zorlamalarla dışarıdan “sorun” olarak tanımlanmaya başlaması, Osmanlı Devleti’nin tasfiye süreciyle paralel biçimde ortaya çıkıp gelişen bir olgudur. Bu anlamda “Ermeni Sorunu” genel başlığıyla XIX. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren siyasi literatürümüze
yerleşen hadise, aslında Osmanlı Devletini yıkım projesi olarak yeniden tanımlanan “Şark Sorunu”nun bir ayağı olarak ortaya konulmuştur. Daha sonra Ermeni tehciri, Ermeni katliamı ve benzeri tehdit edici kavramlara devşirilerek bugün Türkiye Cumhuriyeti’ne fatura edilmeye çalışılan asılsız iddiaları cevaplamanın en iyi yolu, herhâlde bu topluluğun siyasi şemsiyesi altında bulunduğu devlet ve birlikte yaşadığı hakim Türk toplumu içindeki hukuki, siyasi, kültürel, sosyo-iktisadi konumunu belgesel verilerle ortaya koymak olacaktır. Tarihin her döneminde
bu tür haksız isnatlar karşısında Türkiye’yi güçlü kılacak mirasa, belgesel donanıma sahip durumdayız...

Metnin tamamı için tıklayınız...