Bir Ermeni Bürokratının Portresi: Vezaret Rütbesine Ulaşan İlk Gayrimüslim Karabet Artin Davud Paşa | Arş. Gör. Dr. Musa KILIÇ

Osmanlı Devleti’nde gayrimüslimlerin çeşitli hizmetlerde istihdam edildikleri görülmüşse de bunlar tercümanlık, hekimlik ve mimarlık gibi birkaç görevle sınırlı kalmıştır. Fakat Tanzimat döneminde başlayan reform süreci ile birlikte gayrimüslimlerin devlet hizmetine girmeleri konusunda da kayda değer değişiklikler gözlemlenmiştir. Bunun iki ana nedeni vardır. İlki reform süreci, bürokrasinin Avrupa’da var olan kabine sistemi şeklinde yeniden örgütlenme çabaları, merkezileşme ve teknolojik ilerlemenin yeni alanlar ortaya çıkarması gibi nedenlerin devletin memur ihtiyacını arttırmasıdır. Doğal olarak, özellikle nitelikli elemana ihtiyaç duyulan alanlardaki memur ihtiyacını Müslümanlar arasından karşılamakta zorlanan devlet, gayrimüslimlerden faydalanma yolunu seçmiştir. İkincisi ise miilliyetçi hareketlerin gayrimüslimler üzerindeki etkisini azaltarak ülkenin parçalanmasının önüne geçmek isteyen Babıâli’nin Osmanlılık ideolojisine paralel reformları hayata geçirmesidir. Tüm tebaanın eşitliğini temel alan böyle bir ideolojinin gayrimüslimlerin devlet hizmetinde görev almalarını engellemesi düşünülemezdi. Nitekim Islahat Fermanı ile devlet memurluğunun her vatandaşa açık olduğu ve en üst makama kadar yükselmelerinin önünde hiçbir engel bulunmadığı ilan edilmiştir...

Metnin tamamı için tıklayınız...